Z KUŞAĞI MI, ASIM NESLİ Mİ?

 

           

             Bir kuşak ismi, dillerde dolanmış gidiyor. "Z kuşağı" nedir kardeşim? Müslüman gençliğin bir kuşak adı bu mu olacak? O halde milli şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy'a kulak verelim;
            "Asım'ın nesli diyordum ya; nesilmiş gerçek.
              İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek." 

             dediği neslin torunları kendisine miras bırakılan pak ismi bırakıp küresel aklın uydurduğu bir ismi kendine yakıştırıyor. Biz Asım nesli nedir onun üzerinde duralım.

             Peki Asım isminin anlamı nedir?  "Günahtan pak, ismetli, asimsiz, iffetli" demektir. Mehmet Akif, "Asım" adlı şiirinde o zamanda ülkeyi kurtaracak, ileriye götürecek bir gençlik sembolü, bilgili, maddi ve manevi yönden kuvvetli, ahlaklı ve erdemli bir gençlikten bahsediyor. Onlar ki lise ve yüksekokul tahsilini bırakıp büyük feragat ve fedakârlıkla cepheye koşan, büyük çoğunluğu şehadet mertebesine eren, bazısı da kabrinin nerede olduğu bilinmeyen gençlerdir. Onlar vatanın bekasını tahsilleri, aşkları, maddiyatları ve hayatlarından üstün tutan faziletli bir nesil idi.

             Şimdi bakıyorum da gençliğin elinde telefon, tablet, laptop, kulağında kulaklık; duyarsız, umursamaz, milli ve manevi değerlerine uzak, ters ve bencil bir nesil yetişiyor. İşte bunlar "Z kuşağı" nesli.

             Burada hata; ailede, toplumda, eğitim sisteminde kısacası toplum olarak herkeste. "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın." ve "Her koyun kendi bacağından asılır." atasözleri diye yutturulan ve İslami ve milli yaşantımıza ters düsturları kendimize rehber edindik senelerdir. Kuran ve sünnet yaşantısına bağdaşmayan adetler ve sözler üzerine yaşadık. Okumadık, hakikati araştırmadık, TV ve internetteki hazır bilgileri aldık.  Çanakkale ruhunu, Çanakkale Zaferini, kahramanlıkları, orada yaşayan mucizevi olayları aktaramadık maalesef. İman hakikatlerini ve İslam ahlakını aşılayamadık gençlerimize. Kendimizi düzeltemeyince gençlerimize tesir etmedi ettiğimiz kelamlar.

             Hülasa artık millet olarak silkelenmemiz, uyanıp özümüze dönmemiz gerek. Bilge Kağan'ın söylediği "Oğuz beyleri, halkı işitin: Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe senin devletini ve yasalarını kim yıkıp bozabilir?" sözü kulağımıza küpe olmalıdır. Yani sen örfüne, kültürüne, tarihine ve geçmişine sahip çıkarsan o istikamette ülke olarak bir olup kararlı yürürsen kıyamet kopmadığı ve Rabbim izin vermediği müddetçe sana hiç bir şey yapamazlar. 

             Rabbimden niyazım odur ki Kuran ve sünnet ışığında maddi ve manevi değerlerimizle bezeli bir hayat sürmeyi ve neslimizi de o minval üzere yaşatmayı nasip etsin. Sağlıklı huzurlu günler dilerim. Allah'a emanet olun.