2 Mayıs 2020 Cumartesi

ÖMÜRDEN VECİZELER 6

         



Selam aleyküm sevgili okuyucular, kıymetli dostlar. Bu blogtaki yazımı  Ömürden Vecizeler 6  başlığı  altında beğeninize sunuyorum. Hepinizi en derin hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Bu blogtaki yazı ve şiirlerin tamamı şahsıma aittir. 2019-2020 yıllarında yazdığım ve sosyal paylaştığım sitelerinde paylaştığım sözlerimdir. Yer yer edebiyat ustalarının şiirlerini seslendirdiğim şiirlerde sitemde mevcuttur.
         -Toprağı fazla sularsan çamur, una su katarsan hamur, liyakat ehline değer verirsen omza samur, liyakatsiz kişiye görev verirsen sırta kambur olur.
-Birinin size geri dönme süresi, onun nezdindeki önem sırasına göre değişir.
-Herkes adalet istiyor ama kimse adil olmak için uğraşmıyor. Adaleti hep bir başkasından bekliyor insanoğlu.
-Biz bu kutlu vatan için ölümü, şerbet diye içeriz evvel Allah.
-Dava adamı Hakk rızasını ve halka hizmeti düstur edinir. Günün adamı ise kendi menfaat ve çıkarlarını gözetir.
-Huzuru hep çokta arayanlar; çokta yok olup gitmişlerdir. Sen Rabbinden helal ve namerde muhtaç etmeyecek rızık iste. İnsanoğluna dünyayı versen ikinci bir gezegen ister. "İnsanın gözünü bir avuç toprak doyurur." Demezler mi zaten. Topraktan geldik yine gideceğimiz yer orası olacak biiznillah. Mühim olan cevheri kaybetmemek.
-Tarihimizi iyi bilmeliyiz ki; hariçten yapılacak hamle ve tuzaklara hazırlıklı olmalıyız. Geleceği iyi görmek ve akabinde ona göre tedbir alıp kuşanmak gerek.
-Derdim, sıkıntım var deme. Derdi, sıkıntıyı yaratan Rabbim var de. Çölde karıncanın sesini duyan Allah; yarattığı kulunu aç ve naçar bırakmaz. Yeter ki samimiyetle tövbe edip, Hakk'a duada bulunalım.
-İnsanların virüs nedeniyle birbirinden kaçışı bir nevi mahşer gününün provası değil mi? Düşünen insanlar için Allah'ın yarattığı her şeyde nice ibretler vardır. Ama insan sıkıntı, bela geçtiğinde yine dalalete düşer
-Allah'tan gelene razı olmak ne demek bilir misin? Hayır ve şerrin, zenginliğin, sağlığın, belanın ve hastalığın ondan geldiğini bilmek ve sabredip kabullenmektir. Yunus Emre Hz. gibi" Hoştur bana senden gelen. Ya hilat ü yada kefen. Ya taze gül, yahut diken. Kahrın da hoş, lütfun da hoş." diyebilmektir.  Bize düşen günaha ve şirke düşmeden kadere boyun eğip, tedbir alıp, tevekkül edip sonucunu Hakk Teâlâ' dan beklemektir. Yoksa kaderi tenkit etmek ne haddimize.
-Bulunduğun anın, günün kıymetini bil. Bugün sağlığın ve ömrün varken tövbe ve ibadetlerini yap. Her şeyi yarına erteleme. Yarınlar olur ama; ya yarın sen olmazsan!
-Ağız dili yalan söylese de, gönül dili asla yalan barındırmaz.
-Özü yananın, sözleri tatlı ve tartılı olur.
-Allah u alem, dünyanın sonunu maneviyattan yoksun insanların mal hırsı ve dünya sevgisi getirecek.
-Allah'ın varlığına inanmayanlara Cenabı Hakk gözle görülmeyen bir virüsle ders veriyor. İbrahim (a.s.) 'ın Allah'a iman davetini red edip, inkar eden ve haşa kendini yaratıcı zanneden ahmak Nemrud'u bir sakat sinek alt etmişti. Hani bazı insanlar gözle görülmeyen hiç bir şeye inanmayız diyorlar ya... İnsan asıl kudret ve iktidar sahibi kim olduğunu çoğu zaman unutuyor. Rabbim haddi aşan kullarını hastalık, deprem, bela ve musibetler ile uyarmış ve uyarıyor.
          -Zayıf atın yönü, yörüngesi çok olur. Doru atın yönü tek olur.
-Çeşitli mekanlarda, lüks restoranlarda yemek yedik sosyal medyada paylaştık, etrafımızdaki yetim ve mazlumları unuttuk. Her sene umreye gidip canlı yayın yaptık, yine aynı günahları işlemeye devam ettik, Hak rızasını unuttuk. Alışverişte %300 kazandık, İslamın buyurduğu ticaret anlayışına muhalif hareket ettik. Rabbim mazlum ve günahsız sabileri misafir olarak gönderdi, bizden başka gidecek yer mi yok,gelmesinler dedik. Şimdi ne oldu evden çıkamaz, ticaret yapamaz ve Kabe' ye ve Ravza' ya hasret kaldık. Sınıfta kaldık sevgili dostlar sınıfta. Şimdi evlerde kendimizi muhasebeye çekme zamanı.
-Geçim derdini iman ve Kur'an davasının üzerine çıkardığımızdan beri iki yakamız bir araya gelmiyor malesef. "Derdi dünya olanın dünya kadar derdi olur." demezler mi zaten. Er-rizgu Al'Allah. En küçük bir karıncadan tut da, tüm mahlukatın rızkını halleden Cenabı Hakk'tır. Rabbim kuluna Kâfi değil mi? Hasbunallahi ve ni'mel vekil.
-Ölüm inanlar için bir son değil, bir dar-ı faniden bir dar-ı bakiye açılan bir kapıdır. Endişemiz ölmek değil, mazaallah imansız ölmek olmalıdır. Elbet bir gün bu handan gideceğiz, misafiriz nihayetinde.
-Dara düştüğünde yalvar Allah’a. Dara düşmeden de hep hatırla ama.
-Sebeplere müracaat edip yorulma ey insan. Sebeplere müracaat etmek yerine musebbibül esbab olan Cenabı Hakk niye aklına gelmiyor? O'na müracaat edip niye yalvarmiyorsun? Hz. Yunus( a.s.) ın balığın karnındaki halini hatıra getir ve Yunus (a.s.) gibi (La ilahe ille ente inni küntü minezzalimin) diye Allah u Teala'ya dua et. Her şeyin dizgini O'nun elinde değil mi? Niye geleceğin için evhamdasın. Hakk'a tevekkül et. Sıkıntı ve zahmetten kurtul.
-Hastalık, bela ve musibetler kudretin Allah (CC)'ın olduğunun bir göstergesi ve ihtarıdır. İnsanların silkelenip kul olduğunun bilincine varıp, Halık-ı Rahim' e ilticaya sevktir. Marazı da, şifayı da yarayan Cenabı Hakk'tır. Tedbir bizden, takdir Hakk'tan.
-Asıl meziyet ufku görmek değil, ufkun ötesini görebilmektir.
-Yanlış terazi hiçbir zaman doğru tartmaz.
-Ateş harlanınca kor, insan harlanınca kul olur.

  Takipte kalın sevgili dostlar. Tekrar buluşmak dileğiyle, Allah'a emanet olun. Rabbim dua ve ibadetlerimizi makbul eylesin. Hayırlı Ramazanlar.

Etiketler: ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa