DOĞMADAN ÖNCE
Sormuşlar “ezelde
aşk var mı? ” diye.
Ben kalpten vuruldum doğmadan önce.
İster azap deyin ister hediye.
Meçhule sürüldüm doğmadan önce.
Yılmadan ben bana beni anlattım.
Günahı tövbeyle yıkayıp attım.
Ebed kapısında ölümü taddım.
Kefene sarıldım doğmadan önce.
Gönlüme sevdanın güneşi doğdu.
Şüphe iklimimi ışığa boğdu.
İlk yağmurum Kâlûbelâ’da yağdı.
Bulandım duruldum doğmadan önce.
Sevdim, sevgiliye giden yol uzun.
Şerbetini içtim ateşin, buzun.
Bazen girdabına düştüm sonsuzun
Çok öldüm-dirildim doğmadan önce.
Duydum ki var varmış, yok yokmuş güya.
Gerçeği alt etti gördüğüm rüya.
Kendi kopyam imiş meğer şu dünya.
Düşündüm, yoruldum doğmadan önce.
Ezelde, ebedde aşkı gördüm ben.
Mezarda, mabette aşkı gördüm ben.
Gazapta, rahmette aşkı gördüm ben.
Aşk ile karıldım doğmadan önce.
İster azap deyin ister hediye.
Meçhule sürüldüm doğmadan önce.
Yılmadan ben bana beni anlattım.
Günahı tövbeyle yıkayıp attım.
Ebed kapısında ölümü taddım.
Kefene sarıldım doğmadan önce.
Gönlüme sevdanın güneşi doğdu.
Şüphe iklimimi ışığa boğdu.
İlk yağmurum Kâlûbelâ’da yağdı.
Bulandım duruldum doğmadan önce.
Sevdim, sevgiliye giden yol uzun.
Şerbetini içtim ateşin, buzun.
Bazen girdabına düştüm sonsuzun
Çok öldüm-dirildim doğmadan önce.
Duydum ki var varmış, yok yokmuş güya.
Gerçeği alt etti gördüğüm rüya.
Kendi kopyam imiş meğer şu dünya.
Düşündüm, yoruldum doğmadan önce.
Ezelde, ebedde aşkı gördüm ben.
Mezarda, mabette aşkı gördüm ben.
Gazapta, rahmette aşkı gördüm ben.
Aşk ile karıldım doğmadan önce.
Abdurrahim Karakoç
Etiketler: Ömür GÜRBÜZ, Şiir
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa