4 Kasım 2018 Pazar

BEN NEY'İM

              Defalarca okuduğum bir kitabı sizle buluşturmak istiyorum bloğumda. Hakan Mengüç'ün Ben Ney'im adlı kitabı.... Neyin hikayesiyle varoluşun gizemi... Ruhun, ilişkilerin, zihnin ve bedenin denge yolculuğu"


            İlk bölümde yazar kendi hayat hikayesini ve insanın özünde elmas gibi cevher taşıdığını, o potansiyele hepimizin sahip olduğunu ve o cevheri açığa çıkartmamız gerektiği anlatılıyor. Hz. Mevlana'nın şu sözü insanın cevherini araması gerektiğini ne de güzel anlatıyor."Aramakla bulunmaz. Lakin bulanlarsa hep arayanlardır."

             İkinci bölümde ilişkilerde denge başlığı altında ilişkinin evreleri, vazgeçilmez kadın olmak, vazgeçilmez erkek olmak ve narsist insanlardan uzak durulması gerektiğiyle ilgili bilgiler içeriyor. Hz. Ali der ki: "Allah seni özgür yaratmışken başkasının kölesi olma."

            Peki kadını ne mutlu eder sorusuna seminerlerde, televizyon programları ve youtube kanalında ilginç cevaplar alıyor ve kendisi cevaplıyor: "Bir kadını mutlu etmek için onunla dost gibi dertleş, onu baba gibi koru ve adam gibi sev." Ne kadar fedakarsın diye okuyucu teste tabi tutuyor ayrıca. Yazara yemek sırasında bir soru yöneltirler ve şu şekilde cevap verir:"Yemek sırasında sordular, kadınları nasıl anlarız? Ben de şairin sözünü söyledim: Kadınlar anlaşılmak için değil yaşanmak için vardır,eğer yaşanacak bir kadını bulduysanız anlamak için vakit kaybetmeyin" Ne kadar da doğru bir tespit değil mi arkadaşlar?

            Üçüncü bölümde mükemmel sağlık ve enerji başlığıyla biz okurların karşısına çıkıyor.
"Çoğu insan sağlıklı olmayı, hasta olmamak olarak algılar. Mesela birçok insanın fiziksel bir problemi yoktur ama enerjileri düşüktür. Sağlıklı olmak küçük çocukların hissettiği gibi enerjik hissedebilmektir. Mutlu olabilmektir. Canlılık hissetmektir. Çocuklar geceleri kolayca ve rahatça uyurlar ve sabahları uyandıklarında yeniden doğmuş gibi hissederler, canlıdırlar ve birden ayağa kalkarlar. Her yeni gün için hevesli ve heyecanlıdırlar."

             "Bilge bir doktor, en iyi ilacın ilgi ve sevgi olduğunu söylemiş. Ya işe yaramazsa? diye sormuşlar.Gülümsemiş ve şöyle yanıt vermiş. O zaman dozu artırın."

             Dördüncü bölüm 7 nefis mertebesi anlatılıyor: Birinci nefis mertebesi sazlıktaki kamışın ney yolculuğundaki ilk adımı: Ayrılık. "Gün içinde binlerce düşünce geçiyor aklımdan, bunların ne kadarı olumlu ne kadarı olumsuz?Gül bahçesini mi çekiyorum kendime, dikenliği mi? "İkinci nefis mertebesinde kabuklardan kurtulma, başkaları ne der? Kendin olabilme egzersizi, ifade ve dürüstlük egzersizi, olumsuz duyguların ifadesi, olumsuz duyguları ifade ederken ben dilini kullan başlıkları işleniyor kitabında. Üçüncü nefis mertebesinde: Kamış sabrı öğreniyor, istemenin içindeki gizli sır, olumsuz duyguları olumluya çevirme konuları anlatılıyor. Dördüncü nefis mertebesinde: Ney'in içi delinir ve hiçlik başlar, mutluluk enerjisi yayma, affetmek ve özgürleşmek, affetme egzersizi, öfkelendiğimizde neden yüksek sesle konuşuruz, sakinleşme, tuzlu su arınması başlıkları içeriyor bu bölümde. "Hiç olan özgürleşir der, Hakan Mengüç. Geldik beşinci nefis mertebesine. Ahengin kaynağı, farkında olsan da olmasan da yaradan seni görüyor ve kolluyor. Hayat iyisiyle kötüsüyle dengededir. Kabul et! Hayal gücünün etkisi ve rahatlama egzersizi, bebeklerin teslimiyetinden ders almaktan söz ediliyor bu bölümde. Altıncı nefis mertebesinde, Başpare ve destar, Dört kapı hikayesi anlatılıyor. Beyazid-i Bestami Hz. bilgiyle ilham alınmakla ilgili şu sözü dikkate şayandır: "Unuttuğunda cahil olacağı için, kitaplardan bazı şeyler ezberleyen kimselere alim denmez. Hakiki alim, öğrenmeden ve ezberlemeden, dilediği anda Hak'tan ilim alabilen kimsedir. Yedinci nefis mertebesi: "Kemale eren kamış konusudur."Kamış artık kemale ermiş ve ney olmuştur. Yaradanın 'Hu! sesiyle vücut bulmuştur. Mevlana bu mertebe için "Biz ney gibiyiz,bizdeki ses ve güzel nağmeler senden. Biz dağ gibiyiz, bizdeki seda senden" der. Bu mertebedeki aşkı öyle güzel anlatır ki biz de kulak verelim: "Aşk geldi, derimin, damarlarımın içinde akan kan oldu. Beni benden boşaltarak dost ile doldurdu.Vücudunun her tarafını, bütün zerrelerini dost kapladı. Benden, bana ancak ad kaldı ve arda kalan hep O oldu."Ne muhteşem bir ifade değil mi? Yedinci mertebe Beyazid-i Bestami Hz.'nin "Fenafillah, bekabillah" dediği makamdır.

             Değerli takipçilerim, izleyicilerim ve blogger arkadaşlarım! İlk kitap tanıtım yazım olması hasebiyle iyi kötü eleştirilerinizi bekliyorum. İyi ve kötü eleştirileriniz bu yolda bana katkı sağlayacaktır. Allah'a emanet olun. 
            


Etiketler:

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa