Kayıtlar

NEYLEYİM

Resim
  Kalmadı güvenim, kimseye artık. Arsız güçlü, utanma yok, yüz yırtık. Akıl devre dışı, iflas ta mantık. Er sandığım, namert çıktı, neyleyim. Birbirine giren, düzen bozulmuş. Eğri baş tacıyken, doğru ezilmiş. Kalmış garip, bülbül gibi, süzülmüş! Er sandığım, namert çıktı, neyleyim. Tükendi umudum, bu çağdan benim. Kemikten sıyrılır, sinirden tenim. Bunları gördükçe, donuyor kanım. Er sandığım, namert çıktı, neyleyim. Gönül kurtsa, korku bilmez,  yiğitler. Alp gidince, yeri dolmaz yiğitler. İnsan ölür, şehit ölmez yiğitler. Er sandığım, namert çıktı, neyleyim. Hisari'yi sıkar, yalan, dolanlar. Ardı kesilmeyen, yağma, talanlar. Kabrinde dost olur, çiyan, yılanlar  Er sandığım, namert çıktı, neyleyim. Ömür GÜRBÜZ    8.9.2024

TADI KALMADI

Resim
  Neye tutunduysam, elimde kaldı. Her geçen zaman da, ömrümden çaldı. Viran oldu gönlüm dertlere saldı. Hayatın bende bir adı kalmadı. Kurudu dereler, kalktı bereket. Kabristana doğru, oldu hareket. Bu gidişle benim sonum felaket. Ekmeğin suyun da, tadı kalmadı. Her taraf toz duman; savaş, kan, zulüm. Sanki dünya benim susuz bir gölüm. Kaçış yok herkesi, bulacak ölüm. Gülmedi talihim,  şadı kalmadı. Hisârim yazacak, dur diyor kalem. Oysa yüreğine, doluyor elem. Ne söylesem acı, kokuyor kelam. Ar, haya iflas ta, yadı kalmadı Ömür GÜRBÜZ      10.8.024

TÜKENDİ SERMAYEN BİTTİ BAK ÖMRÜN

Resim
Bitmedi telaşın, doymadı gözün. Artık itibari kalmadı sözün. Günler aylar geçti, bak geldi güzün. Tükendi sermayen, bitti bak ömrün. Topladın parayı, zekat vermedin. Kanayan yaraya, ilaç sarmadın. Ömründe Kabe'ye, yüzün sürmedin. Tükendi sermayen, bitti bak ömrün. Beş vakit okunan, ezanı duydun. Kulluğu unutup, nefsine uydun. Cuma vakitleri, kafeye tüydün. Tükendi sermayen, bitti bak ömrün. Her türlü zevk, sefa, bolluğu tattın. Makam mevki için, dostunu sattın. Ömrünü tüketip, yan gelip yattın. Tükendi sermayen, bitti bak ömrün. Biz aciz kullarız, O mutlak Aziz. Şaşkınız biçare, günahkarız biz. Yürüyoruz her yer; karanlık, dehliz. Tükendi sermayen, bitti bak ömrün. Hisârim gelince, Hüda'dan emir. Altını dövsen de, olmaz ki demir? Girince mezara, bey, paşa, amir. Tükendi sermayen, bitti bak ömrün. Ömür GÜRBÜZ         14.8.2024

GİDERKEN ARDINDA ENKAZ BIRAKTIN

Resim
  Yoruldu bedenim, tutmazken kolum. Her gün biraz daha, yanarken solum. Koşarak yürürken, bitmiyor yolum. Giderken ardında enkaz bıraktın.   Terk eden insana, ne denir bilmem? Gözlerim kan ağlar, bir damla silmem. Var keyfini sen sür, ben gayrı gülmem. Giderken ardında enkaz bıraktın.   Güneş yakmaz oldu, bedenim ateş. Değiştirdin beni, oldum bak serkeş. Düşmemi bekleyip, ittin ya kalleş. Giderken ardında enkaz bıraktın.   Kızsam da aslında, unutmak çok zor. Kapladı kalbimi, her yanım da kor. Benli rüyaları, artık hayra yor. Giderken ardında enkaz bıraktın.   Düşlerimiz vardı, Kaf Dağı kadar. Nefesim daraldı, dünya bana dar. Hisâriyim, yalnızlığım, bana yar. Giderken ardında enkaz bıraktın. 10.7.2024      Ömür GÜRBÜZ

AYRILIK ACISI

Resim
  Bir yabancı gibi, çekip gidersin. Değil miydin  benim, tomurcuk gülüm? Söyle bize bunu, nasıl edersin? Yeşile dönerken, kurudu dalım. Aşkın hırkasını, eğninden soyup. Resimleri tek tek, bavula koyup. Nasıl gidersin yâr, şeytana uyup? Kime bu kaprisin, kime bu çalım? Bu kadar basit mi, terk edip gitmek? Ölümsüz sevgimi, kenara itmek. Hoşçakal demeden, kaybolup yitmek. Aklına gelmez mi, perişan halim? Senle dolu iken, benim her anım. Ruhumu kabz ettin, acıyor canım. Bedenim iflas ta, çekildi kanım. Kan düşmanım mıydın söyle be zalim? Dikenli yollara düşürdün beni. Her mevsim zemheri, sarıyor teni. Ölürüm unutmam, sevdiğim seni. İster musallaya, sürülsün salım. Bilirim Hisâri, ne dese boştur. Ölse de kalsa da, ellere hoştur. Geç kalma sevdiğim, durma sen koştur. Serilir tabuta yeşilim, alım. 23.7.2024     Ömür GÜRBÜZ

NELERİ KAYBETTİK

Resim
  Kulak verin dostlar sözlerim size. Hamd, şükrü unuttuk, hazı kaybettik. Gavur dediğimiz, getirdi dize. Nesiller bozuldu, özü kaybettik. Buğday eken; arpa, yulaf  biçmiyor. Güller soldu; al, mor, sarı açmıyor. Atanın evlada, sözü geçmiyor. Yokuş tırmanırken düzü kaybettik. Türkü söylenmiyor olmuş demode. Yapay gıda ile, doyuyor mide. Yırtıldı çehreler, keşmekeş cadde. Doğru yoldan çıktık, izi kaybettik. Güneş ısıtmıyor, bizlere küstü. Rüzgar her geçen gün, tersinden esti. Yağmur yağmaz oldu, selamın kesti. Mevsimler değişti, yazı kaybettik. Hisari kalmadı, ağzının tadı. Koymadık mesafe, çiğnedik haddi. İstanbul'da kaldı, vefanın adı. Sınavı unuttuk, gizi kaybettik. Ömür Gürbüz.    16.5.2024

BEN KİMİM?

Resim
Bu mavi boyalı ev kimin? Ben ne yapıyorum bu evde? Hey size söylüyorum, beni evime götürün. Ya sizde kimsiniz? Tanıyamadım sizi. Yüzünüz bana yabancı da gelmiyor! Kusuruma bakmayın hatırlayamıyorum. Evde tatlı tatlı bakan bu minik te kimin? Nasıl da gülümseyerek bakıyor. Allah'ım ben neredeyim, kimim ben? Kafamda garip sorular. Her gün yemeğimi hazırlayan, temizlik yapan bu kadın da kim? Ve birde akşamları elinde poşetlerle erzak getiren kim? Bilemedim. En iyisi biraz uyuyayım, uyanınca hatırlarım belki. Bugün hava güzel biraz dışarı çıkayım. "Ayşe! Kızım parka gideyim, temiz hava alayım. " "Babam bende geleyim seninle. Bazen dalıyorsun, unutuyorsun eve gelmeyi." "Neden unutuyorum kızım eve gelmeyi." "Baba biraz rahatsızsın, unutkanlık var sende." "Tamam kızım sağolasın, haydi gidelim o zaman." "Üşüdün galiba, eve gidelim baba." "Bana mı dedin, bilemedim seni kızım." "Baba ben kızın Ay